Okul öncesi eğitim ne zaman zorunlu olacak?

Okul öncesi eğitim ne zaman zorunlu olacak?



"Önümüzdeki dönemde müfredatı hafifleştirerek ancak önemli derslerin de yoğunluğunu arttırarak, daha iyi eğitimi öğrencilere vermek istiyoruz. Önümüzdeki yapacağımız bir şey de ders saatlerini azaltacağız ve mesleki eğitime uygun müfredatı da gerçekleştir.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "15 Temmuz da bir daha silinmeyecek şekilde hem tarihe hem de bu milletin demokratik sürecinde önemli bir dönem noktası olarak yazıldı. Bunu, bundan sonra da okullarımıza, evlatlarımıza aktarmamız lazım." dedi.

Bakan Yılmaz, dün Çağrı Okulları ilkokul bölümünün açılış töreninde yaptığı konuşmasına, eğitimin temel unsuru olan öğretmenlere Türkiye'yi dünden bugüne, bugünden de yarına taşıyacakları için teşekkür ederek başladı.

Eğitimde çok mesafe alındığını, ancak daha yapılması gerekenlerin bulunduğunu söyleyen Yılmaz, "Daha zengin, daha müreffeh, refah içinde bir Türkiye'yi birlikte kuracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İnanıyoruz ki öğrenciler hayatının en mutlu dönemini okuldaki dönem olarak hatırlasın diyoruz." dedi.

Bunların sağlanabilmesi için büyük görev ve sorumluluk altında bulunduklarının farkında olduklarının altını çizen Yılmaz, bu bilinçle çalıştıklarını söyledi.

- "Kendimizi hor görmek yok"

Türkiye'de akla gelen her alanda büyük hizmetler yapıldığına, ancak eğitimde yapılan büyük hizmetlerin daha az konuşulduğuna değinen Yılmaz, Türkiye'nin petrole, doğalgaza, çok büyük madenlere sahip olmadığını, ancak dünyanın en fazla milli geliri olan 20 ülke arasında bulunmasında insanın ve beşeri sermayenin önemli olduğunu belirtti.

Yılmaz, "İşte bu beşeri sermayeyi yetiştiren bu eğitim sistemidir. Eğer dünyadaki müteahhitlik sisteminde dünyada Çin'den sonra ikinci isek, işte bu insanlar bu okullarda yetişti. Dünyanın ve Avrupa'nın en fazla otomotiv üreticisi Türkiye ise işte bu otomotivleri Türkiye'de üreten, bizim okullarımızda yetişen insanlarımızdır. Dolayısıyla kendimizi hor görmek, küçük görmek yok." dedi.

Geçmiş dönemde çok şeylerin yapıldığını ama o yapılanların en önemlisinin millete özgüvenini yeniden kazandırmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, geçmişte "Bizden bir şey olmaz", "Su akar Türk bakar", "Toplu iğnenin başını bile yapamayız", "Asılacaksan bile İngiliz ipiyle asıl" gibi sözler söylendiğine ama şimdi Türkiye'nin kendi uydusunu, kendi tankını, kendi helikopterini yaptığına dikkati çekti.

Şimdi yapılmayan sadece savaş uçağının bulunduğunu belirten Yılmaz, "Kararını aldık. Savaş uçağı da yapar mıyız? İşte yaparız sözünü söyleten, bu millete kazandırılan özgüvenin ta kendisidir. Bilin ki bu özgüven, parayla satın alınmaz, geçmişteki kültür birikiminin yeniden tekrar bir gün hatırlanması ve üzerindeki küllerinden kurtulmasıdır. Hamdolsun biz bunu başardık. Hiç şüpheniz olmasın ki bundan sonra da inşallah çok daha iyi günlere gideceğiz. " diye konuştu.

- "15 Temmuz'da millet iradesine sahip çıktı"

Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminde milletin, devletine nasıl sahip çıktığının görüldüğünü belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

"Muhakkak ki her eğitim öğretim yılında, kendi evlatlarımıza değerler sistemimizi aktaracağız. Çünkü eğitimin amacı, kültürün devamlılığını sağlamaktır. Ancak bu eğitim yılından sonra bir başka şeyi daha mutlaka evlatlarımıza, öğrencilerimize söylememiz lazım. 15 Temmuz şehitlerini unutmamamız lazım ve 15 Temmuz şanlı demokrasi direnişini, destanını nesilden nesile, okuldan okula aktarmak lazım. 15 Temmuz'da bir destan yazıldı. Bu millet, hakkına, hukukuna, özgürlüğüne sahip çıktı. Milli iradesine sahip çıktı.

Bu ülkeyi yönetme hakkının kimde olacağına bu millet sahip çıktı ve karşısında kim vardı? Aklını, vicdanını başka birine ipotek etmiş, rehin etmiş, milletin parasıyla satın alınan uçakları, helikopterleri, tankı, zırhlı araçları milletine karşı doğrultmuş bir ihanet şebekesine karşı elinde bayrağı ile elinde tek bir silahı yoktu ama ne vardı? Memleket kadar büyük bileği, memleket kadar büyük yüreği. İşte bu yürek, bu millette olduktan sonra hiç şüpheniz olmasın ki bu milletin hakkını, hukukunu ve bu coğrafyada bin yıl yaşama hakkını bundan sonra da ilanihaye devam ettirme iradesini hiç kimse alamayacaktır. Amacımız yaşatmak. Çünkü yaşatmak için geldik, ölmek için değil. Fakat milletin hakkını, hukukunu ve milletin kendisini yaşatmak için bir can vermek gerekiyorsa, işte sağına soluna bakmadan, 'ben varım' deyip, öne çıkacak bir nesil yetiştirmek yine bizim vazifemizdir. 15 Temmuz'u görenler, böyle bir neslin yetişmiş olduğunu da gördü."

- "Hakkına, hukukuna sahip çıkacaktır"

Şair Abdurrahim Karakoç'un "Hasan'a Mektup" şiirindeki "Öl... Ölünce küçülmez insan Hasan" dizelerini aktaran Yılmaz, insanların vatan, bayrak, millet uğruna öldüğünde küçülmediğini, aksine büyüdüğünü, devleştiğini, Ömer Halisdemirlerin de görüldüğünü ifade ederek, "Aksine 15 Temmuz'da öldüğünde ölmediğini, ölümsüzleştiğini gördü." dedi.

Bakan Yılmaz, "Hiç şüpheniz olmasın, bu 15 Temmuz, Türk demokrasi tarihinde bir kırılma noktasıdır. Bundan sonra böyle darbe heveslilerine hiç bir güç olmasa 79 milyonun her biri, bir nefer ve demokrasisine, hakkına, hukukuna sahip çıkacaktır. Bu 15 Temmuz'da bir daha silinmeyecek şekilde hem tarihe hem de bu milletin demokratik sürecinde önemli bir dönem noktası olarak yazıldı. Bunu, bundan sonra da okullarımıza, evlatlarımıza aktarmamız lazım." diye konuştu.

- Okul öncesi zorunlu eğitim gelecek dönem başlıyor

Bakan Yılmaz, Başbakan Binali Yıldırım'ın Yeni Orta Vadeli Programda ikili eğitimden, tekli eğitime geçileceğini açıkladığını hatırlattı.

Programda ayrıca ana sınıfın zorunlu eğitim kapsamına alınmasının bulunduğunu da ifade eden Yılmaz, "Önümüzdeki dönemden itibaren okul öncesi eğitimi de 1 yıl olarak zorunlu eğitim kapsamına alıyoruz. Bu da bir reform." dedi.

Türkçe'nin yanında bir yabancı dile hakim olunmasının önemine işaret eden Yılmaz, beşinci sınıfları İngilizce ağırlıklı olarak vereceklerini belirterek, "İstiyoruz ki okullardan mezun olan öğrenciler, ana dili gibi bir yabancı dile de hakim olsunlar." diye konuştu.

Yılmaz, FATİH Projesi'nde çok önemli mesafe katettiklerini, projeyi önümüzdeki dönemde tamamlayacaklarını da bildirdi.

- Müfredat sadeleştiriliyor

Eğitim fakültelerini yeniden yapılandıracaklarını, bu fakültelere taban puan getirileceğini hatırlatan Yılmaz, hayalinde öğretmenlik mesleği olanların, eğitim fakültesini tercih etmesini istediklerini ifade etti.

Bakan Yılmaz, tercih eden öğrencilere kredi ve burs, yurt sağlanmasını da garanti edeceklerini belirterek, "İstiyoruz ki iyi eğitimle öğretmenlerimizi yetiştirelim. İyi yetişmiş öğrenciler, öğretmenler de bizim öğrencilerimizi evlatlarımızı iyi yetiştirsin ve 21. yüzyıla hazır hale getirsin." dedi.

Öğretmenlerin hizmet içi eğitimini sağlamak için Öğretmen Akademisi kuracaklarını, öğretmenler için performans değerlendirme sistemini getireceklerini aktaran Yılmaz, eğitim fakültelerini öğretmen ihtiyacı doğrultusunda yeniden yapılandıracaklarını söyledi.

Yılmaz, eğitimde yapılan çalışmalara ilişkin, şunları kaydetti:

"Müfredatı güncelleyeceğiz ve sadeleştireceğiz. Avrupa'dan geri kaldığımıza göre, o halde evlatlarımıza bir çok bilginin verilemediği düşünüldü. Kısa bir zaman süresi içerisinde çok dersi, çok bilgiyi öğrencilere vermeyi düşündük. Ancak bunun doğru olmadığı, yaşanan süreçte görüldü. Önümüzdeki dönemde müfredatı hafifleştirerek, ancak önemli derslerin de yoğunluğunu arttırarak daha iyi eğitimi öğrencilere vermek istiyoruz. Önümüzdeki yapacağımız bir şey de, ders saatlerini azaltacağız ve mesleki eğitime uygun müfredatı da gerçekleştireceğiz."

- "Seferberlik başlatacağız"

Özel sektörün eğitimdeki payını arttıracaklarını belirten Yılmaz, "Özel sektörün şu andaki eğitim sistemi içindeki öğrenci bakımından payı, yüzde 7,3 gibi bir değerde. Fakat inanıyoruz ki biz bunu yüzde 15'ler ve üzerine çıkarmak için çalışacağız. Bir seferberlik başlatacağız ve bu seferberlikte özel sektörün payını arttırdığımızda, buralardan yetişen öğrencilerimiz de inşallah Türkiye'nin geleceğini de inşa edeceklerdir. Muhakkak ki daha hep birlikte çok şeyler başaracağız." açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği kutlama telgrafının da okunduğu törende, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve bazı milletvekillerinin de tebrik telgrafı gönderdikleri bildirildi.

Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, öğrencilerle birlikte okul bahçesindeki aşure dağıtımına katıldı. Bir öğrencinin "15 Temmuz" isimli şiir okuduğu törende, okulun halk oyunları grubu gösterilerini sundu.

Törene eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, bakanlık bürokratları, Çağrı Okulları Kurucu Genel Müdürü Nuran Altunbaş ile Yönetim Kurulu Başkanı Saim Altunbaş ve davetliler katıldı.