Ortak sınavlarda 17 bin öğrencinin tam puan alması şaşırtıcı mı?

Ortak sınavlarda 17 bin öğrencinin tam puan alması şaşırtıcı mı?



Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, 8’inci sınıflara yönelik yapılan merkezi ortak sınavlara ilişkin "Toplam 12 dersin 240 sorusunun hepsini doğru yapan öğrenciler teorik olarak diğerlerinin önündedir. Onun sayısı da sadece 665´tir. 665 kişi her iki dönemde bütün soruları doğru cevaplayan öğrenci sayısıdır." dedi.

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, HaberTürk televizyonun canlı yayınına katılarak, merkezi ortak sınavında tüm soruları doğru yanıtlayan öğrenci sayısının fazla olmasına yönelik eleştiriler ve gündemdeki diğer konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2013 yılında temel eğitimden ortaöğretime geçişte sınav uygulamasını kaldırdıklarını belirten Tekin, merkezi ortak sınavların öğrencinin okulunda yapılan herhangi bir sınavdan farksız olmadığını söyledi.

“Ortak sınavlarda 17 bin öğrencinin tam puan alması şaşırtıcı değil”

Tekin, merkezi ortak sınavlarda tüm soruları doğru yanıtlayan 17 bin öğrencinin olmasının şaşırtıcı olmadığını belirterek şunları kaydetti: "Normal yazılıda çocuklarımız Türkçe dersinin, Matematik dersinin birinci, ikinci yazılılarında nasıl 100 alan, öğretmenin sorduğu bütün sorulara doğru yanıt veren öğrencimiz varsa, burada da var. Eğer birinci değerlendirmesi yapacaksak şunu yapabiliriz. Birinci dönem 6 dersten bir yazılı sınavını ortak yaptık. İkinci dönem de 6 dersten bir yazılı sınavını ortak yaptık. Toplam 12 dersten 240 sorunun hepsini doğru yapan öğrenciler, teorik olarak diğerlerinin önündedir. Onun sayısı da sadece 665´tir. 665 kişi her iki dönemde bütün soruları doğru cevaplayan öğrenci sayısıdır."

Tekin, merkezi ortak sınavların liseye geçmek için kullanılmadığını, okul başarısını ölçmek için de kullanılan bir sınav olduğunun altını çizdi. Soruların kolay olduğuna yönelik eleştirilerin sendikacılardan geldiğini kaydeden Tekin, "Otursunlar bu soruları kendileri çözsünler. Uzman öğretmenlere çözdürmesinler. Eğer kolay diyorlarsa itirazım yok. Madem sorular kolaydı, endişeleri vardı. Niye sınav yaptığımız hafta çıkıp, ´Milli Eğitim Bakanlığı soruları kolay sordu, başarı yükselecek´, niye böyle bir şey söylemediler? Bu analizler sorular üzerinden değil, sonuçlar üzerinden yapılmıştır, külliyen yanlıştır. Bu sınavı da diğer sınavlardaki kriterlere göre yaptık." diye konuştu.

Tekin, 30 Haziran´da ortaokullardan liseye geçişte kullanılan Yerleştirmeye Esas Puanları (YEP) ilan edeceklerini ve özel okulların kayıt ekranını açacaklarını da bildirdi. Müsteşar Tekin, yarın karne alarak yaz tatiline çıkacak öğrencilere ve velilere yönelik ise "Yaz tatilinde çocuklarınızı yaz kampları, gençlik kampları gibi ortamlara gönderebilirsiniz. Sanat kursları, Kur´an-ı Kerim kurslarına gidebilirler. Çocuklarımızın yeterliliklerini ve çocukluklarını geliştirebilecekleri mekanizmalara yönlendirilmelerini özellikle öneririm." dedi.

“Öğrenciler, çocukluklarını; genceler de gençliklerini yaşamalıdır”

Millî Eğitim Bakanlığının en temel parametrelerinden birinin çocukların eğitim-öğretim süreciyle birlikte rutin hayatını, çocukluklarını ve gençliklerini yaşayabilmeleri olduğunu ifade eden Tekin, şunları söyledi: “Biz bunu temin edebilmek için, bütün bu mekanizmaların içerisine çocuklarımızın bireysel anlamda sportif, sanatsal ve sosyal yeteneklerini geliştirebilecekleri parametreler ilave etmeye çalışıyoruz, Çocuklarımız akademik dersleri dışında bu tür yeteneklerine de zaman ayırsınlar, kendilerini geliştirsinler daye çaba gösteriyoruz. Çocuklarımız yaz tatilini yeteneklerini geliştirebilecek bir zaman dilimi olarak görüp değerlendirmeleri bizleri sevindirir.”

Dimdik duran, fedakâr eğitim ordusu

Millî Eğitim Bakanlığı olarak 1 milyon kişilik dimdik duran bir öğretmen kitlesine sahip olduklarını ifade eden Tekin, “Bizim 1 milyon kişilik dimdik duran bir öğretmen kitlemiz, bir ordumuz var ve inanılmaz fedakârlıklar yapıyorlar, çok zor koşullarda çalışıyorlar.

Bizim veli olarak onlardan beklentilerimiz şudur; biz öğretmenden ne istiyoruz? Öğretmen olmasını bekliyoruz, anne olmasını, abla olmasını, bir rehber olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla birçok rol yüklüyoruz. Bunların toplumsal hayattaki karşılığı farklıdır. Biz öğretmenleri değerlendirirken de sadece öğretmen kişiliğiyle değil, bütün bu yönleriyle değerlendiriyoruz. Bunu yapmak çok kolay değil. O yüzden ben bütün öğretmen arkadaşlarımıza, bu kadar fedakâr koşullarda çalışan arkadaşlarımıza, bu dönem içerisinde bize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Onlar da iyi bir tatili hak ettiler, onlar da dilerim sağlıklı bir şekilde dinlenirler ve yeni döneme hazırlanırlar.” diye konuştu.